Merhabalar, adım Ali. 18 yaşındayım. Daha evvel hemen hemen çıktığım tam kız dostlarımı siktim, ama bu anlatacağım hadisedeki kadar kısa zaman içinde değildi. Hergün olduğu gibi sabah saat 07:00 ’de işime gitmek için konuttan çıktım. Tramvaya bindim ve boş bulduğum bir yere oturdum. Daha inmem gereken durağa çok vardı ve ben de telefonumdan müzik dinliyordum. Tramvay durakta durdu ve yalnızca iki şahıs bindi. Birisi gayet bGötten veren giyinen, benim yaşlarımda hoş bir kızdı.
Kızı tepeden tırnağa süzdüm tabi. Kız benim oturduğum yere doğru yürümeye başladı. Benim ayağımın biri azıcık dışarda olduğu için ayağıma öğrenerek yada öğrenmeyerek bastı ve özür dileyerek arkamdaki koltuğa oturdu. Benden kerelerce özür diliyordu. Ben de fırsat bu fırsat diyerek arkaya dönüp, “Özür dilemene gerek yok. Ehemmiyetli değil.” dedim ve tekerrür önüme döndüm.
Aradan bir dakika geçti yada geçmedi bana bir kağıt mendil verdi ve kunduramı silmemi istedi. Aldım kağıt mendili ve ne göreyim? Kız bana telefon numarasını yazmış, altına da adını: Esra! Benimle tanışmak istiyordu. Yanıma oturmasını ve yol süresince konuşmak istediğimi söyledim. Esra oturduğu yerden kalktı ve yanıma oturdu. Havadan sudan konuşmaya başladık, ne iş yapıyorsun, okuyormusun gibi sualler sordum. Esra, Lise 3 ’te okuduğunu ve devam etmek istediğini söyledi. Benim inmem gerektiğini, onu akşam arayacağımı söyledim ve indim.
O gün akşamı güç ettim. Konuta geldim, yemek yedim ve hemen telefona sarıldım, Esrayı aradım. Telefonu açtı ve başladık konuşmaya. İki saattir konuşuyorduk. Esraya ‘Bir sevgilisinin olup olmadığını ’ sordum, o da ‘Sevgilisinin olmadığını ’ söyledi. Ben de hemen ‘Benimle çıkmak isteyip istemediğini ’ sordum. Esra, “Bu suali hiç sormıyacaksın sandım. Evet, seninle çıkmak istiyorum. Zati ayağına o surattan bastım.” dedi. Sevinçten sanki uçmuştum.
Aradan üç gün geçmişti, buluştuk ve sinemaya gittik. Film başlar başlamaz benim usuma iblisçe fikirler geldi, acaba Esrayı öpebilirmiyim gibi. Elimi omuzuna, saçlarına, ensesine atmaya başladım. Esranın soluk alış verişi değişmişti sanki. Tek bir saldırıyla kızın dudaklarına yapıştım ve çılgınlar gibi öpmeye, dudaklarını emmeye başladım. Fazla geçmeden o da cevap vermeye, beni öpmeye başladı.
Artık rahattım, elimi o taş gibi ve her biri kafam kadar büyük olan memelerine attım ve okşamaya başladım. Değişik elimle de onun elini yakalayıp benim yarrağın üstüne koydum, o da cevap verdi ve sinemanın en arka koltuklarında sevişmeye başladık. Derken film araya girdi ve Esra, “WC ’ye gitmem gerekli, sayende külodum perişan vaziyette.” dedi ve bana tebessümdü. Filmin ikinci yarısı süresince de seviştik. Film bitince Esra “Konuta gitmem gerekli, seni beğeniyorum birtanem, kendine iyi bak.” dedi, öptü ve gitti.
Akşam olunca konutta iblisçe fikirler beni Gençden rahat vazgeçmiyordu, ne yapıp ne edip Esrayı sikmeliyim diye düşünmeye ve tasarılar yapmaya başladım. Gece saat 01:00 ortamıydı, telefonum çaldı, arayan Esraydı. Telefonu açar açmaz, Esra, “Bana bugün ne yaptın sen? Seni vazgeçtiğimden beri boşalıyorum. Seni hınzır.” dedi. Ben de hemen, “Bebeğim, babam yatmış, otomobille dolaşıyorum ve çok bunaldım. Seni de alıp azıcık kafa dağıtalım mı? Ne dersin?” dedim. Esra da, “Aşkım nasıl çıkarım? Bu saatte izin alamam ki.” demesi üzerine, dalgacı bir sesle, “Ben de izin al demiyorum ki zati birtanem, suskunca çık gel.” dedim.
Anlaştık ve yarım saat sonra otomobille konutlarının köşesindeki sokağın ucundaydım. Araba da 1975 model bakımlı bir Hacı Murat : Tutulmasın diye ben aramadım ve Esranın aramasını bekledim ve saniyeler sonra aradı. “Konuttan çıktım geliyorum.” demesiyle benim de gözüm yoldaydı. Bindi otomobile, dudağıma öpücüğünü kondurdu ve “Seni çok özledim.” dedi. Esraya ‘Nereye gitmek istediğini ’ sordum. “Neresi olursa olsun, farketmez. Yanındayım ya yeter.” dedi. Galiba tasarım tıkır tıkır işliyordu.
Esra pembe bir eşofman giymişti, üstünde ise siyah, dap dar bir tişört vardı. Onu görür görmez azmıştım ve yarrağımı saklamak güç olmaya başladı. Vitesin hemen yanındaki sigaradan iki adet çıkarıp birini yaktı ve benim ağzıma verdi öbürünü de kendisine yaktı. Hem otomobili kullanıyordum, hem de sinemada yaşadıklarımızdan bahsediyordum azdırma halleri başka bir deyişle.
Derken akşamdan beri tasarladığım yere geldik. Konyanın Akyokuş denilen bir dağı var, tam Konya ayaklarının altında sanki. Oraya çıktık ve ıssız bir yere park ettim otomobili. İndik boynuma sarıldı ve beni çılgınlar gibi öpmeye, amını sikime değdirmeye başladı. Bu bir çağrıydı, ben de hemen üstüme düşeni yapıp Hacı Murat ’ın motor kaputu üzerine yatırdım Esrayı ve çılgınlar gibi öpmeye ve atamaya başladım.
Üstünde hiçbirşey kalmamıştı ve o muhteşem göğüsleri bana bakıyordu. Hemen yapıştım göğüslerine ve yarım saat kadar yalayıp iyice kendinden geçirdim. Esra da boş durmuyor, benimkini avuçluyordu. Kerelerce orgazm ettim aşkımı. Artık göğüslerini yalamaktan bunalmıştım. En sonunda gizeme geldi o mis gibi amcığa. Eşofmanını külodu ile beraber sıyırıp çıkardığımda azıcık huzursuzdu.
Esra ’ya, “Şayet istemezsen kızlığına netlikle hasar vermem, yalnızca yalar geçerim.” dediğimde, Esra da, “Ben senin olmak istiyorum, sik beni aşkım.” dedi. Yarrağımı çıkarttığımda Esra ’nın gözleri bir anda gazoz kapağı gibi açıldı ve bana, “Ali yaşamım bu çok büyük. Hadi biran evvel gir içime.” dedi. Ama benim maksadım evvel sikimi yalatmaktı. Esra ’ya, “Yaşamım, ağzına almanı çok istiyorum.” dediğimde, “Nasıl yapıcam öğrenmiyorum ki?” dedi. Anlattım, “Dondurma yalar gibi yala.” dedim. Esra önüme diz çöktü ve yalamaya başladı. Toyca yalayışı beni daha da azdırıyordu. Esra sikimi yalarken ben de onun, ta beline kadar olan saçlarını okşuyordum.
Epeyce bir müddet yalattıktan sonra, “Bu kadar yalama yeter.” diyerek, Esrayı tekerrür motor kaputunun üstüne çıkardım, bacaklarını ayırdım ve sikimi dayadım mis gibi amına. Esranın amı çok dardı, daha sikimin kafası dahi girmemişti. Çeper güç kafasını soktum ve sikimi azıcık daha ittirdiğimde Esra acıyla karmaşık bir çığlık attı, sesi dağlardan yankı yaptı.
Ve en sonunda hepsini kökledim. Derinden bir ‘Ooohhhhhh ’ sürükleyen Esranın kızlığı artık bozulmuştu. Yarrağımdan alt azıcık kan damlamaya başladı. Gayet sakin bir biçimde pompalarken, “Yaşamım hepsini sok, müthiş bir şey bu, sik amımı.” diyor ve dudaklarını ısırarak çığlıklar atıyordu. Artık iyice gevşeyen Esranın o muhteşem amcığına köküne kadar sokup çıkarır gibi yapıp tekerrür soktuğumda Esra bana tırnaklarını geçirdi ve titremeye başladı. Esra orgazm oluyordu.
Pozisyon değiştirerek Esrayı domalttım. Taş gibi göğüslerini avuçlayarak arkadan mis gibi amına yarrağımı bastığımda Esra Gençden çığlık atmaya başladı. Bir müddet siktikten sonra Esra titremeye başladı. Ben de geleceğimi hissettim ve sikimi amından çıkarttım. Esra, “Neden çıkarttın aşkım, devam et, sik beni, tamamla beni bu gece.” diyordu. Ben de, “Geliyorrummm.” diyerek bağırdım ve sırtına, beline, kalçalarına dölümün son damlasına kadar boşalttım.
Azıcık dinlenip birer sigara içtikten sonra Esra tekerrür diz çöktü ve sikimi ağzına aldı, yalayarak kaldırdı. Bu sefer göğüslerinin arasını yasladım yarrağımı, ellerimle göğüslerini birleştirip ikisinin arasını kapattım ve git gellere başladım. Esra da ağzına kadar gelen yarrağımı her gelişinde yalıyor, rahat kaysın diye tükrüklüyordu. Fakat sikilmek Esranın daha çok güzeline gitmişti, “Yaşamım amımı sik, hadi gir içime, nooolur sok artık.” diye dilenmeye başladı. Dediğini yaptım, dayadım yarrağımı amına, habire basıyorum. O kadar sert vurduruyorum ki amına, Esranın direndiği Hacı Murat viteste olmasına karşın o da bizimle ileri geri hareket ediyordu.
O gece saat 04:00 ’e kadar sikiştik, Esra bütün 6 kere, ben 4 kere orgazm olmuştuk. Sikişecek halimiz kalmayınca otomobile binip evin yolunu yakaladık. Yolda giderken Esra bana, “Yaşamım çok şahanesin, artık senin karınım, bana istediğini yapabilirsin, herşeyimle seninim, bunu hergün yapalım noolur.” diye dileniyordu. Esranın evine geldiğimizde saat 04:30 gibiydi. Otomobilden inerken beni bir kere daha öptü, iyi geceler diledi ve gitti. Konutlarından azıcık uzaklaşınca, sevincimden bastım çığlığı, “Huuuhhuuuhhhh.” Çok ama çok mutluydum. Birdahaki sefer Esrayı götünden de sikecem!
