Selam sex hikaye aleminin sikişken insanları. Buradaki hikayeleri okumaya başlayalı takribî iki ay oldu. Yazılanlarla benim hayatımda yaşadıklarım arasında büyük bir eşlik gördüğüm için ben de bir anımı sizinle paylaşmaya karar verdim. Henüz konutumuza Genç taşınmıştık, çevreyi keşfetmeye çalışıyor, gözümle komşuları hakimiyet ediyordum. Birgün gözüme bir hatun ilişti ve “Güzel geldiniz, ben Cennet!” diyerek kendisini tanıtmaya başladı. Cennet konuşurken gözümü ondan alamıyordum. Öyle ahım şahım hoş bir hatun değildi, ama içim akmıştı, deyim yerindeyse içimin yağı erimişti. Hafiften esmer, minik dudaklar ve taş gibi bir bedeni vardı, az kullanılmışından. İçimden Bu hatunda çok iş var! dedim ve rüyalarımı süslemeye başladı hatun.
Aradan birkaç hafta geçti. Bu esnada hatunla her karşılaşmamızda sikecek gibi bakıyordum hatuna. Derken bu bakışmalar onun da dikkatini sürüklemeye başladı ve artık her seferinde isterik isterik bakışıp duruyorduk karşılaşınca. Kendi kendime Tamam oğlum Haluk, bu hatun senin altında iki büklüm olacak, az kaldı, katlan! dedim. Derken, hatunla karşılaştığımızın birinde yanına yanaştım, elimi suratına yanaştırdım ve yanağını hafiften sıktım, elimi dudağına doğru indirdim ve gözleri kaymaya başladı. Hemen elimi sürükleyip dudağının üstüne bir buse kondurdum. Hemen gözünü açtı ve derin bir iç çekti ve hemen kaçıp uzaklaştı yanımdan. Ben vaziyetin sihri ile olduğum yerden kıpırdayamamıştım, donup kalmıştım. Yaradanım bir rüya mıydı bu, işler gayet yolunda, bütün istediğim gibi ilerliyordu, sanırım mutlu sona doğru erişmek üzereydim.
Cennet bir defasında bana, “Yarın konutta kimse olmayacak, seninle kahvaltı yapmak istiyorum!” diyerek beni kahvaltıya davet etti. İçimden, yarın bu iş tamam dedim. Keyfimden eteklerim zil çalıyordu sanki. Bir cinsli gün geçmek öğrenmiyordu, sanki bir sene sonra gidecektim hatunun yanına. Uyku yakalamıyordu, hemen elimi Halukçuğa attım, yarını düşünerek iki posta patlattım ve rüyalara daldım. Evet, sabah olmuştu. Bizim kuşun kocası işe gitmişti, bizimkilerde zati genellikle köyde kalırlar, başka bir deyişle anlayacağınız doğru Cennete uçtum. Kapıyı açtığında gözlerim kamaştı, tül bir gecelikle içinde siyah bir sütyen, alt kısmında ise avuç içi kadar bir tanga amcığını güç kapatıyordu. Az sonra onlar benim olacaktı. Hemen içeriye daldım ve yapıştım Cennetin dudaklarına, kemirmeye başladım. Öpüşme faslından sonra kahvaltı masası bütün enerji ambarı, bizim zilli kendini adam uslu siktirmek için böyle bir hazırlık yapmış. Şükür ki bizim bunlara gereksinimimiz yok, ama Gençden de iyi geldi…
Kahvaltı biter bitmez Cennet hemen geldi kucağıma oturdu. Yavrum ateş, beden desen kadife gibiydi. Hemen göğüslerini sıkmaya başladım, taş gibiydi. Oradan alt doğru kaydırdım elimi ve manzara süperdi, amcık kaymak gibiydi. Elim amını keşfederken, dudaklarım da taş gibi göğüslerini kemirmekle meşguldü. Bu arada hatun ateşinden bizim yarrağı da şahlandırmıştı. Yarım saat sevişmenin ardından doğru yatağına götürdü beni ve kendini anadan üryan yatağa vazgeçiverdi. Hemen uzandım bal paketinin üstüne ve dilimle amcığını fırçalmaya başladım. Ben siyah incisini yaladıkça, bizim yavrukuş kafamı bastırıyordu, sanki kafamı sokacaktı amına. Derken bu öyle bir orgazm oldu ki, sanki işiyordu. Aman Yaradanım, ne hoş bir manzara. Hatun kendisinden geçiyordu ve tamamen kendisini salıverdi. Hemen üzerine doğru uzandım ve yarrağımı verdim amcığına, yüklenmeye başaldım. Sanki bir fırına sokuyordum yarrağımı, ateş gibi yakıyordu. Derken dibini buldum. Hatun yatağı ayrılıyordu zevkten…
Birden beni sırtüstü çevirdi ve üstüme çıktı. Bir Jokey edasıyla gidip gelmeye başladı. Ben de bu arada götünün yanaklarını okşuyor, ara gizeme de siyah incisini yokluyordum. Henüz giden gelen olmamıştı, gidişat onu gösteriyordu. Hatun üstümde zıplarken bir defa daha boşaldı ve derken ben de patladım içine. Uzandık beraber yatağa, ama benim elim hala siyah incisini yokluyordu. Hatun baygın baygın bakıyordu gözlerimin içine, eliyle de yarrağımı okşuyordu. Gözlerinin içi gülüyordu bebeğimin, amacımı kavramış olacak ki, “Arkadan ilk kez sana vereceğim!” diyerek sıkıyordu yarrağımı. Azıcık oynaştan sonra 69 pozisyonunda devam ettik. Hatun ağzına alırken sanki zorlanıyordu, minicik dudakları var zillinin…
Götünün deliğini hayli bir yumşattıktan sonra hatunu domalttım ve yarrağımı amaca kitledim. Yarrağımın kafası dokunduğunda Büzük açılıp kapanmaya başladı, bebeğim götünü bana vermek için sabırsızlanıyordu. Ben de hafiften yüklenmeye başladım, ama nafile. O götü bu yarrak güçler, ama girmesi gerekli. Azıcık daha yüklenince kafası kayıverdi. Olay tamamdır, kafası girmişse gerisi olur dedim ve yavaş yavaş yüklenmeye başladım. Ama hatun canının acısından kıvranıyordu altımda. Hemen ensesinden yalamaya başladım ve rahatlamaya başladı. Yarrağım götünde kaybolurken, taşaklarım da vıcık vıcık olmuş amcığına dokunuyordu artık. Olay tamamdı başka bir deyişle. Azıcık bekledik ve harekete devam ettim. Derken acı gitmiş yerini zevk almıştı. Bizim hatun kendini bana doğru itiyordu. Yarım saate yakın Cennetin amını elleyerek götünü siktim. Cennet yine orgazm olduğunda ben de birden patladım götüne ve uzanıverdim üstüne. Yarrağım götünün içinde yavaş yavaş küçülürken ikimiz de zevkten uçuyorduk. Cennetle Cennette gibiydik sanki…
Dinlendikten sonra 2 posta daha amdan götten sikiştik ve günü tamam ettik, öğlen olmuştu. Bizim hatunun kocası pek sikemiyormuş, 2 haftada bir denk getirebiliyormuş, o da Cennet gibi Abaza hatuna yeter mi hiç? Cennetle sikişmelerimiz, biz başka bir şehire taşınana kadar, hergün devam etti…