Anasayfa / Seks Hikaye / Sosyeteden Nilüferin Ayaklarını Dahi Yaladım
Acarkent Fantezi Düşkünü Escort Şebnem
Acarkent Fantezi Düşkünü Escort Şebnem

Sosyeteden Nilüferin Ayaklarını Dahi Yaladım

Selam ben Serdar, 34 yaşında, 1.82 boyunda, kumral, koyu kestane renkli dalgalı saçlı, konutlu ve Ankara ’da yaşayan, Kamuda vazifeli, sıradan bir devlet memuruyum. Bu hadisede geçen şahısların adlarını değiştirip, kendilerinin de müsadesiyle yazıp gönderiyorum. Anlatacağım vaka, geçen hafta, daha önceki bir tanıdığım olan Banu ’nun çocuğunu görmeye gittiğim gün reelleşti. Ogün kazara Tunalı ’da Banu ’nun eşi Murat ’la karşılaştık. Ayaküstü birkaç dakika konuştuk. Bebeklerinin olduğunu anlattı. Ben de bebekten dolayı tebrik ettim, Banuya selamlarımı gönderdim ve parçaladık. Akşam konuta gelip İnternete girdiğimde Banunun E-Maili ile karşılaştım, Murat ona görüştüğümüzü anlatmış, bebeği ziyarete gitmediğime sitem ediyordu. Ben de reelinde çok istediğimi yazdım ve müsait olurlarsa Cumartesi öğleden sonra uğrayabileceğimi belirttim. Bir saat sonra, “Bekleriz.” diye yanıt geldi.

Cumartesi günü ufak bir hediye alarak konutlarının yolunu tuttum. Kapıyı çaldım ve bir teyze kapıyı açtı. Yanlış mı geldim? diye donakalarak ağzımdan, “Ben Murat ’ın dostuyum…” sözcükleri çıktı. İçeri girdim. Banu ve Murat beni içten bir karşılamayla içeri emret ettiler. Gençden konutlarında kendileri gibi sosyetik bir aile ve iki de kadın vardı. Kavrayacağınız konut hayli kalabalıktı. Sonradan bildim, teyze Banu ’nun annesi, öteki aile Murat ’ın iş ortağı, kadınlardan biri Banu ’nun kızkardeşi, öteki kadın ise Nilüfer, çocukluktan beri dostu imiş. O etrafta azıcık sohbet ve muhabbetten sonra mevzu teknolojiye geldi. Banu benim bilgisayardan kavradığımdan filan bahsediyordu. Ben ise, “Pek fazla öğrenmem, minik tefek bakarım…” filan diyordum. Nilüfer, 4 yaşında çocuğu olduğunu, bilgisayarla çok oynadığını, bilgisayarın artık hiç açılmadığını söyledi ve ne yapılması gerektiğini sordu. Ben de, “Bilgisayarda ehemmiyetli dosyalar yoksa, Formatlayıp yine kurun.” dedim. Filhakika fazla kavramam.

Bir vakit sohbetderi sonra kapı çaldı, içeriye bir bey girdi. Tekin bey. Nilüfer ’in kocası oluyormuş. Ama ben çok yaşlı gördüm, zira Nilüfer 30-32 yaşlarında, kocası Tekin bey ise 45-47 yaşlarında idi. Aradan yarım saat geçti. Azıcık sohbet ettik. Nilüfer kocadene benim bilgisayarlardan kavradığımı söylüyordu. Sonra ben izin istedim. O sırada Tekin beyle Nilüfer aralarında fısıldaşarak ve bana bakarak birşeyler konuştular, sonra da, “Biz de kalkalım, konutta çocuğa bakıcısı bakıyor, bakıcı bu akşam evine gidecek.” dedi. Hep birlikte kalktık ve ayakta konuşmaya başladık. Bana, nereye gittiğimi sordular. Ben de, “Demetevler.” dedim. Onlar Çankayada oturuyorlarmış. Yollarımız tersti. Tekin bey bana bir işim olup olmadığını sordu, “Şayet işin yoksa bize gidelim, bilgisayara bir bakarsın. Sonra bakıcıyı Etlik taraflarına vazgeçeceğim, ikinizi birden vazgeçerim.” dedi. Ben, “Bazı program CD ’leri gerekli, Başlangıç disketi filan….” dedim. Murat, “Bizde var Baslangıç disketi.” dedi. Bir iki de program CD ’si aldık ve Tekin beyin otomobiliyle yola çıktık.

Çankayadaki konutlarına vardığımızda ağzım sarih kalmıştı. Konutları teraslı dubleks ve oldukça hoştu. Bakıcı kadın kapıyı açtı, çocuk hemen annesine zıpladı. Nilüfer, “Bak oğlum bu Serdar amca. Bilgisayarını yapacak.” dedi. Sonra çocuk bana sarıldı, elimden çekistirerek bilgisayarın olduğu odaya götürdü. Ben Bilgisayarı açmaya çalışırken, Nilüfer, “Yemek hazırdır sanırım, bir bakayım.” diyerek asağıya indi. Kocası Tekin bey, ben ve çocuk, bir taraftan Bilgisayarla uğraşıyor, öteki taraftan konuşuyorduk. Bilgisayar bir cinsli açılmıyordu. Tekin beye, “Format atmamız gerekli.” dedim. O da, “Uzun sürer mi?” dedi. “Programların yüklenmesiyle birlikte 1-2 saat sürer.” dedim. O esnada saat aksam 19:30 olmuştu. “Ne yapalım, Formatla bari… Ben bir asağıya bakayım.” diyerek dışarı çıktı. Bir vakit sonra Nilüfer gelerek, “Yemek hazır, yiyelim, sonra devam edersiniz.” dedi. Kafamı ona çevirdiğimde ağzım sarih kalmıştı, üzerinde mini bir şort ve nerdeyse göğüslerinin yarısını dışarıda vazgeçen askılı bir tişört vardı.

Alta indik yemeklerimizi yedik ve çocuk durdurmadan beni tekerrür yukarıya çıkardı. 5-10 dakika sonra Tekin bey ve Nilüfer de yanıma geldiler. Tekin bey bana, “Senin işin uzun sürecek, müsadenle ben bakıcıyı evine vazgeçip geleyim.” dedi ve Niliüferle bakışarak odadan ayrıldı. Nilüfer de, “Ben de altları toplayayım.” dedi ve kocasının arttan çıktı. Merdivenlerden inerlerken aralarında birşeyler konuşuyorlardı, ama bütün olarak ne konuştuklarını dinleyemiyordum. Çocukla biz Bilgisayarı formatlayıp programları kurmaya başlamıştık. Saat 21 olmuştu. Çocuk bunalarak karşımdaki çiftli koltukta uyuklamaya başladı.

Bir vakit sonra Nilüfer odaya geldi. Üzerinde boydan, etek boyu diz hizasında, kolsuz bir kıyafet vardı. Usumdan bacak gösteriyi kaçtı diye düşünürken, nemli saçları duş aldığını gösteriyor ve o hoş kokusu kapıdan yanıma kadar geliyordu. “Çocuğu odasına götüreyim…” diye çocuğun yanına gittiğinde, hemen fırladım, “Ben dayanakçı vakam.” dedim ve Veledi kucakladığım gibi odasına götürdüm. Nilüfer çocuğu yatağına yerleştirirken, ben tekerrür Bilgisayarın başına gittim. Bir vakit sonra Nilüfer de gelerek karşıma oturdu ve bacak bacak üstüne atıp bir sigara yaktı. Terliği ayağından çıkmıştı ve ayağını sallıyordu. Ayakları çok bakımlı ve hoştu. İçimden, ‘İnsanda para çok olunca, çocuğunu vazgeç, ayağına dahi bakıcı yakalıyor Ulus. Haksız dünya! Biz ise gereksinimlerimizi güç karşılıyoruz! ’ diye geçirdim.

Nilüfer ’in sigarasını çırptığı kültablası azıcık uzaktı. Sigarasını her çırpışında ayaklarını indiriyor, sonra tekerrür ayak ayak üstüne atıyor, bana frikik veriyordu. Benimse ara gizeme gözüm onun bacaklarına dalıyordu. Bir taraftan da konuşuyorduk. Sigarası bitti ve yanıma geldi. Ayakta, başucumda duruyordu. Elini Mouse Pad ’in üzerine koyup öne doğru eğilmişti. O hoş kokusunu içimde hissediyordum. Mouse ’u oynatırken eline dokundum, tepki vermedi. Eline sürüklemedi. Üzerime eğilmiş ekranı izliyordu. Saçları yanaklarıma dokunuyordu. Kafamı ona doğru çevirdigimde burun buruna gelmiştik. Zarifçe izin istedim Mouse için.

Güldü, karşıya geçti ve tekerrür ayak ayak üstüne atıp oturdu. Ben Gençden bacaklarına dalmıştım. İçimden onu arzuluyordum, ama nasıl diyeceğimi öğrenemiyordum. Bacaklarına daldığımı görmüştü, bana tebessümdü. Ben de, ayaklarının hoş olduğunu, özel bakım yaptırıp yaptırmadığını soruverdim. “Evet, kadın heryeriyle kadın olmalı, tam bedenine bakmalı!” gibi laflar söyledi. Ben de imalı bir biçimde, “Bellim siz hertarafınızın bakımını başkasına yaptırıyorsunuz?” dedim ve güldüm. O da bana gülerek, “O kadarda değil, bazı yerlerin bakımını kendim yapıyorum!” dedi. Hafiften bacaklarını aralayıp, kapattı. İçim erimişti. Beni yanına çağırarak, “Bak, ellerimi bugün kuaförde manikür yaptırdım.” dedi. Yanına vardım ve bakmak için elini yakaladım. Coşkudan titriyordum. Hemen ayaklarını havaya kaldırarak, “Pedikürüm nasıl, hoş mu?” dedi. Ben de ayağını elime aldım ve “Çok hoş!” dedim. Nilüferin ayaklarını okşarken, bir anda dudaklarımız kenetlenmiş, öpüşüyorduk.

O sırada dışardan sesler geldi, ben hemen dudaklarımı sürükleyip azıcık uzaklaştım. Nilüfer beni tekerrür kendine çekti, “Çocuktur, meraklanma!” dedi. Saat 22 olmuştu, “Tekin bey de her an gelebilir!” dedim. O da, “Korkma birşey olmaz!” dedi. Sonra ayağa kalktık ve birbirimize sıkıca sarıldık, çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Benim tişörtümü çıkardı, boynumu yalıyordu. Biryandan da pantolonumu çözüyordu. Bir anda sadece külotumla kalmıştım. Ben de onun giysisini çıkardım. İçinde sütyen yoktu, altında ise siyah, dantelli külot vardı. Ayakta birbirimize sımsıkı sarılmıştık. Kulağıma, “Yatak odasına gidelim!” dedi. Ve elimden tutarak beni yan odaya götürdü. Sikim muhteşem sertleşmişti. Beni yatağa yatırdı ve kendi de yanıma geldi. Yaşamımda böyle ateşli bir kadın görmemiştim. Sanki o erkek, ben kadındım. Benim her tarafımı öpüyor, okşuyordu.

Coşkudan deliriyordum. Sırt üstü yattım, zevkime bakıyordum. Uzun uzun göğüslerimi emdi ve göbeğimden alta indi, bacaklarımın arasına girdi, sikimi göbeğime dayayıp, taşaklarımı emmeye başladı. Yumurtalarımın birini vazgeçip öbürünü ağzına alıyor, arada bir de tümünü ağzına alıp sikimi emer gibi emiyordu. Sonra sikimi eliyle anlayıp ağzına sokup çıkarmaya başladı. Artık gelmek üzereydim, “Geliyorum!” laflarımı dinlemezden geliyor, sikimin tamamını süratlice ağzına alıp, dudakları ile ezerek geri çıkarıyordu. Kasılmaya başladım, bu kadar zevkten sonra musluk gibi fışkırttırıyordum. Nilüferin ağzı, suratı, saçları filan spermlerimle dolmuştu. Bir vakit hareketsizlikten sonra, Nilüfere sordum, “Neden boşalttın ki beni, ivedi olmadı mı?” dedim. O ise, “Ben kesinlikle evvel erkeğimi birkez tamamlarım ki, sonra o beni uzun uzun sikip tamamlasın, sekse doyayım!” dedi ve üzerimden kalktı.

O esnada Tekin beyin kapıdan bizi izlediğini gördüm ve telaşlandım. Nilüfer ise hiç birşey olmamış gibi, kocadene, “Geldin mi yaşamım?” diyerek, bir taraftan da eline aldığı havluyla üzerindeki ve benim üzerimdeki spermleri siliyordu. Ben utancımdan üzerime çarsafı sürükleyiverdim. Tekin bey sırıtarak, “Geleli çok oldu karıcığım, siz çalışma odasındayken ben konuttaydım!” dediğinde, ben derin bir soluk alıp, azıcık da olsa gevşemiştim, demek ki karı koca uyuşmalıydılar. Tekin bey, “Ben bir çocuğa bakıp geleyim.” dedi ve odadan çıtı. Nilüfer yanıma uyuyarak bana sarıldı, “Şimdi gizeme sizde beyefendi!” dedi. Ben hafiften doğrularak üzerine çıktım ve öpüşmeye basladık. Yavaş yavaş boynunu yalamaya başladım ve ordan göğüslerine indim. Göğüs uçları fındık gibi gelişmişti. Sonra yalayarak göbeğine, ordan da amına indim.

Az sonra Tekin bey de odaya girerek soyunmaya başladı. Ben Nilüferin bacaklarını iki yana açıp arasına girdim ve sikimi amına sokarak, bütün siper amına gömüldüm. Nilüfer de bacaklarını sırtıma dolamıştı. Tekin bey yanımıza gelerek, evvel karısının dudaklarından öptü, sonra da memelerini emmeye basladı. Nilüferin ayakları belimi anlamış bir biçimde bedenimi okşuyordu. Ben amına azıcık pompladıktan sonra, hafiften geriye doğru kayarak yataktan asağıya, ayaklarının ucuna indim ve o hoş seksi ayaklarını yalamaya başladım. Tekin bey de Nilüfer ’in üzerinde 69 oldular. Ben Nilüfer ’in ayaklarını yalarken, kocası da bütün karşımda amını yalıyordu. Arada bir göz göze geliyorduk. Nilüfer devamlı kasılmalar yaşıyordu. Bir vakit sonra Tekin beyle yer değiştirdik, Nilüfer ’le ben 69 oldum, o ayaklarını yalıyordu. Ve gözü de hep bana bakıyordu. Sonra Tekin bey yatağa yattı, Nilüfer de onun üzerine oturdu, usulca Tekin beyin yarağını içine aldı. Ben boşta kalmıştım.

Sikimi elimle anladım ve Tekin beyin kafasının üzerine ayaklarımı açarak dikildim ve sikimi Nilüfer ’in ağzına verdim. Nilüfer sikimi bir vakit yaladıktan sonra arda geçmemi istedi ve Komodin ’in üzerinde krem olduğunu söyledi. Ne yapacağımı kavramıştım. Kremi aldım ve arda geçtim. Nilüfer kocasının üzerine iyice eğildi, ben de kremi, iyice ortaya çıkan götünün deliğine sürdüm. O sırada Tekin beyin siki Nilüfer ’in amından çıktı, sikini elimle anladım ve tekerrür girmesini sağladım. Soluk, soluğa idiler ve teşekkür ediyorlardı. Nilüfer ’in götüne sikimi sokup, ben de onlarla beraber tempo yakalıyordum. Nilüfer ikimizin arasında sandviç olmuş, zevkten bas bas bağrıyordu. O anda ağzından çıkan sözleri Genelevdeki orospu karılar kullanırdı anca, “Geçirin bana erkeklerim! Bayılana kadar sikin beni! Amımı götümü ufalayın! Doyurun beni!” gibi sözler ediyordu.

Azıcık sonra kocası Nilüfer ’in altından kalktı, ben Nilüfer ’in götüne pompalamaya devam ederken, o da Nilüfer ’in altında 69 olmaya çalışıyordu. Nilüfer iyice domalmış, ben götünü sikiyorum, taşaklarımın altında ise kocasının kafası vardı. Ellerini bacaklarımın arasından geçirerek benim popoma bastırıyor, bir taraftan da, “Sıkı geçir Fahişeye!” diyordu. Nilüfer ise kocasının sikini ağzına almıs, ama haykırmaktan ememeyince, 31 sürükletiyordu ona. Kocası Nilüfer ’in amını yalamaya çalışırken, benim taşaklarımın burnuna ve gözüne çarptığını seziyordum. Arada bir, eliyle beni bastırıyordu karısına doğru, bir ara da taşaklarımı yaladığını hissettim. Nilüfer ’in çığlık ve kasılmaları iyice çoğalmıştı. Ben de süratlenmeye başladım. Ve sonunda o hareketsiz kaldığı esnada, götünün derinliklerine boşalmaya başladım ve olduğumuz yere, kocasının üzerine yığılıp kaldık. Kalktığımızda kocasını da boşalmış olduğunu, Nilüferin suratının spermle dolu olduğunu gördüm.

O gece orada kalmamı rica ettiler. “Konutta karım ve çocuğum bekliyor, gitmem gerekli.” dedim. Nilüfer bana banyonun yerini tarif etti. Duş alıp üzerimi giyindim. Tekin bey hala yatakta hareketsiz uyuyordu, bitkinlikten sanırım. Ben onlara, onlar da bana çok teşekkür ediyorlardı. “Lütfen yaşadıklarımız burda kalsın.” dediler. Ben de, “Ne yaşadık ki?” diye karşılık vererek onayladım. Tekin bey üzerini giyinmeye başladı, “Seni konuta vazgeçeyim.” diye. Saat 23:30 olmuştu. Ben, “Gerek yok, bir Taksiye atlar giderim.” dedim. “Bari kapıya kadar geçireyim.” dedi. “Peki.” dedim. Nilüfer ’le hiç birşey olmamış gibi resmi bir biçimde tokalaşarak, teşekkür ettim ve Tekin beyle asağı indik. Kapıda Tekin bey bana çok teşekkür ederek 200 Dolar uzattı. “Almam!” filan diyerek, binbir nizah ettim. Ama Tekin bey, “Taksi parası, lütfen al!” dedi. İşin reeli yanımda Taksiye binecek kadar para bile yoktu, Dolmuşla gitmeyi düşünüyordum. Güçle de olsa parayı aldım. Ordan parçaladım ve onlarla bir daha hiç görüşmedik…

Hakkında admin

Bir yanıt yazın

maltepe escort ataşehir escort ümraniye escort kartal escort pendik escort escort bayan istanbul escort bostancı escort kadıköy escort çekmeköy escort kurtköy escort maltepe escort ataşehir escort ümraniye escort göztepe escort bodrum escort samsun escort ankara escort izmir escort seks hikaye
Link Almak için WhatsApp: +1 (213) 297 31 52 veya Skype: live:.cid.ad0b1c84c064c583